5 Haziran 2013 Çarşamba

Sultan'la İletişim

Bugün emin oldum. Sultan bazı komutları anlıyor. Bugün ben ütü yaparken açık bıraktığım elbise dolabına girmek istedi. "Sultan, hayır!" dedim. "Mıııır, mııırrr, mııııırrr!" dedi. Aynı çocuk gibi başını önüne eğip "Ama ben çıkmak istiyoruuuumm!" der gibiydi. Hatta dedi bence. Gerçekten dedi, görmeliydiniz. 
 

Hemen eşime söyledim. O da "Bana da geçen gün aynısını yaptı." dedi. Eşim, geçen gün çalışma masasına çıkmasına izin vermemiş ve Sultan da aynı tavrı sergilemiş. Hem de sadece sözle uyarı yetiyor. Mır mırr mırr yapıyor ve sessizce oturuyor. Çocuk gibi yapınca onu Ada'ya benzetiyoruz. İki çocuğumuz var gibi...
Benimle iletişim kurunca hemen araştırdım. Google'da "kedilerin zekası" yazdım ve çok hoş şeyler öğrendim. Kediler, sahiplerini gözlemleyerek kendileri için gerekli veya önemli şeyleri öğrenebiliyorlarmış. Örneğin kapı kolu açmak, ışıkları söndürmek gibi... Bazen zekaları 2 - 3 yaş çocuğununkine eş olabiliyormuş ama onları eğitmek imkansızmış. Sadece onlar, eğer isterlerse, gözlemleyerek kendileri öğrenirler ve öğrendiklerini kullanırlarmış. 
Çok kral hayvanlar, burunlarından kıl aldırmıyorlar.  Bilgiyi alışlarından bile belli eğer isterlerse öğreniyorlar. Hiçbir şekilde eğitemiyorsununz. Ne kadar ilginç. Bizimkinin adı da tam kedilere layık bir isim bence. Sultan... 

3 Haziran 2013 Pazartesi

Kirazdan Küpeler

Ada, orada mutlu olunca biz de burada çok rahatız. 


Durmasaydı getireceklerdi. Biz de Ünye'den babaannesini çağıracaktık. Ben Mart'ta okula başlayınca iki ay babaannesi baktı. Sonra bir ay anneannesi baktı. Şimdi de Balıkesir'de yavrucak. Mutlu olduğunu bilmek çok güzel. Yoksa biz de dayanamazdık. 
Skype'tan konuştuğumuz ilk gün Ada bizi görünce ağlamaklı oldu. Lafı çok uzatmadan bitirdik görüşmeyi. Ben de iki gün kendime gelemedim. Sonra sonra alıştık oradan görüşmeye de. Yalnız yine beni duygulandırıyor arada. Yavrum benim, en son görüşmemizde "Anne sütümü yapar mısın?" dedi. Hepimiz duygulandık. Ben bilgisayarın bir ucundayım o  öbür ucunda ama yine de benden süt istedi. Allah kimseyi annesiz bırakmasın.  

1 Haziran 2013 Cumartesi

Boyanmadık Yer Kalmasın

Ada, hararetle ellerini boyarken. 


Ellerini boyamayı çok seviyordu. Neyse ki yapmaması konusunda biraz ikna etmeyi başardık.



Kalemi eline aldığında önce defterini boyuyor; sonra kağıtları, boyama yaptığı masayı, o masanın ayaklarını; en son da kendini boyamaya başlıyor, eller ve ayaklar yani yüz dışında açıkta ne varsa boyanıyor :)
Aaa duvarları unutmuşum :)) 
Çok komik, canım yavrum...

Babasının Kuzusu

Babası Ada'yı çok özledi. 



O, onun tatlı, neşeli, tombik, ponpik, minik kızı...

Adoş portoş doridos pançooooooossss :))

30 Mayıs 2013 Perşembe

Papatyam

Ada'nın elbisesi hazır. 



Teyzesinin 16 Haziran'da nişanı var. Geçen hafta Adalar Balıkesir'e gitmeden önce  anneannesi ile dedesi ona gelinlik aldı. O gelinliğin içinde bir süzüldü bir süzüldü anlatamam. İşveleri cilveleri hiç bitmedi, mest oldu. Bir de ayakkabı aldılar. Onları da çok sevdi. Ne kadar hoşlandığını pozlarından anlarsınız .  



 Fındığım benim. Maşallah sana :)



Sağlıcakla kalın.

"Küçük bir çocuğun sevinci gibi avuç içi kadar mutluluk yeter."    
 

Vooaaavvv!!

Bu canavarı tanıdınız mııı???
 


 Yerim ben bu canavarı, yerriiimmm!!

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Tatilci Ada

Teyzesinin kuzusu...


Ona çok iyi bakıyorlar orada...

Teyzesini annesi bellemiş, en çok onunla vakit geçiriyormuş, tatlı kuş. Tatil yapıyor Balıkesir'de. Onu çok güzel ağırlıyorlar. Her gün aktivite var. Babamın bahçesi de var. Orada keyfine diyecek yokmuş. Kiraz toplamış. Kirazlardan küpe yapmış, dudaklarına sürmüş, ruj yapmış :)