boyama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
boyama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Kasım 2012 Cuma

Gecikme

Sevgili Dostlarım,
Sizleri, her sabah, bilgisayarın başına oturduğunuzda yeni yazımla karşılamak, adeta size bu vesileyle merhaba demek istiyorum. Yeni doğan güne mutlulukla başlayın istiyorum. Tanıştığımız şu kısacık zaman diliminde öyle yapmaya çalıştım. Bundan sonra da öyle yapmaya gayret edeceğim. Fakat bugün biraz geciktim.
Bunun iki sebebi var: Birincisi bu sabah erkenden dışarı çıkmamız gerekti. Ada'nın "vitamin şekerleri" bitti. Biz de onları olmak için bayağı uzak bir eczaneye gittik. Şu vitamin şekerlerini çıkaranlardan Allah razı olsun. Ada sadece onları içiyor. Bizim imdadımıza hızır gibi yetiştiler. Çoğu çocuk gibi Ada da ilaç içmeyi pek sevmiyor. O yüzden şurup içiremiyoruz. Toz vitaminleri de yemeğinde fark ediyor. Onları da bu şekilde eliyoruz. Dolayısıyla vitaminlerini yarım yamalak verdiğimiz bir süre geçirdik daha önceleri; ama sonra bir arkadaşımız bize, hediye olarak, Amerika'dan jelibon şeklinde yapılmış vitaminler getirdi. İşte, yine, evrenin gücü mü dersiniz, duanın gücü mü dersiniz, ne derseniz deyin, çok isteyince ayağınıza geliyor. Resmen ayağımıza geldi. Çünkü o arkadaşımızın bizim bu derdimizden hiç haberi yoktu. Bilmeden de olsa bizim bu problemimizi çözmemize yardımcı oldu. Sonra o vitaminler bitince ben de Türkiye'de aynısını değil ama bir benzerini buldum, uzun aramalarım sonucunda. Adını da "vitamin şekeri" koyduk; çünkü her ne olursa olsun, buna şeker de dahil, ilaç olduğunu anlarsa yemiyor, içmiyor. Çocukların çoğu böyle sanırım. İşte böyle, bugün mutlu mutlu vitamin şekerlerimizi almaya gittik, bulamadık, ısmarlayıp geri döndük. Bulamamamız iyi de oldu. Şimdi Ada büyük bir heyecanla vitamin şekerlerini bekliyor.
Gelelim yazımın gecikmesinin ikinci sebebine, Ada uyanıkken yazmaya kalkarsam çalışma masamızın üstü talan ediliyor. Adacık ve Sultan yüzünden. İkisi de tepemde, ben yazı yazmaya çalışıyorum. Bir yandan "Dur, yapma, etme" derken bir yandan da bir yerlere basacaklar da blogumda saçma sapan ya da yarım yamalak şeyler yayınlanacak diye korkuyorum. Bakın ben yazı yazarken masama çıkıyor ve lambayla oyun oynuyor.



"Açıyorum, kapıyorum, açıyorum, kapıyorum..." diye belki yirmi kere söylemiştir. 
Şu anda Ada uyuyor. Şşşşt ses çıkarmayın. Ben de size yazımı yazıyorum yuppii:)
Bugün Adacık koşarak yanıma geldi, ağzını doldura doldura bir konuşması var, o şekilde "Anne, bak sana kocaman bi dinozor çizdim." dedi. Ben de "Aferin yavrum. Ne kadar güzel çizmişsin dedim. Bakın neye "Ne kadar güzel çizmişsin." dedim:) onun şevkini kırmamak, heyecanına ortak olmak için...
İşte bu bir dinozor:)

 Bu da yeni dinozorlar çizerkenki hali:)



Hepinize mutlu hafta sonları...
Sağlıcakla kalın:)





22 Kasım 2012 Perşembe

Boyama Sayfaları

Hu huu!

Size bir sayfa önereceğim. Önereceğim sayfayı beğenmek için sadece çocuklarla ilişkinizin olması şart değil. Zevkinize uyuyorsa kendiniz için de beğenebilirsiniz. Belki bir tanesini çıkartıp boyayıp odanıza asarsınız veya kuzeninizin, kardeşinizin çocuğuna hediye edersiniz. 
Benim fikrimse şu: Çalışmaya başlayınca bunlardan birer tane çıkarıcam ve her gün işe giderken Ada'ya vericem.  "Kızım, ben gelinceye kadar bunu boya" diyeceğim. Ben gelinceye kadar ona da bir meşgale çıkmış olacak. Amaçlı bir bekleyiş olur en azından. 

Kendisi boyama yapmayı çok seviyor. İkea'da bile yere yatıp ders çalışmışlığı var.
Keyifli gezmeler. İşte sitemiz bu