27 Mayıs 2013 Pazartesi

Tatilci Ada

Teyzesinin kuzusu...


Ona çok iyi bakıyorlar orada...

Teyzesini annesi bellemiş, en çok onunla vakit geçiriyormuş, tatlı kuş. Tatil yapıyor Balıkesir'de. Onu çok güzel ağırlıyorlar. Her gün aktivite var. Babamın bahçesi de var. Orada keyfine diyecek yokmuş. Kiraz toplamış. Kirazlardan küpe yapmış, dudaklarına sürmüş, ruj yapmış :)

26 Mayıs 2013 Pazar

Balıkesir Yolcusu Kalmasıııınnn!!!!

Adoş, anneannesiyle birlikte Balıkesir'e gittiiiii!!! :)))

Ben neler mi yapacağım :)

Kitap okuyacağııımm, istediğim zaman kalkacağııımm, geceleri deliksiz uyuyacağııımmm.

Biraz soluklanmaya ihtiyacım vardı. İki buçuk yıl deliksiz mesai yaptım, her gün yirmi dört saat. Allah'ın gücüne gitmesin ama bu ara çok iyi geldi. 

Bizim İstanbul'da kimsemiz yok. Ha diyince Ada'yı bir yere bırakıp eşimle gezemedik, birbirimize zaman ayıramadık. Bunun acısını da fazlasıyla çektik. Dün Ada, Balıkesir'e gidince biz de eşimle hemen Taksim'e gittik. Orada gezdik tozduk. Buluşurken ilk günlerdeki gibi heyecanlıydık. İnsanın eşi için böyle şeyler hissetmesi ne güzel. 

Kızılkayalar da ıslak hamburger yedik, ayıptır söylemesi.


Eşim bana bir şapka aldı. Çok havalı değil mi, şşş:) 

Allah Muhabbetinizi Artırsın !

Aman aman çok da artmasa mı acaba! Yoksa hayvanın hayatından endişe ediyorum. Mıncıklanmak ve sıkıştırılmaktan telef olacak diye korkuyorum. Gerçi Sultan çoğu zaman bu durumdan memnunmuş gibi davranıyor ama bazen ciddi ciddi onları ayırmak istiyorum. İkisinin de sağlığı söz konusu oluyor.  Gerçekleşebilecek ihtimalleri anmak  dahi istemiyorum. Onları anmak, davet etmekmiş gibi geliyor. O yüzden sizin anlayışınıza bırakıyorum. 
Adoş bazen Sultan'a bir takıyor. Onu çok rahatsız ediyor. Bazen de o evde hiç yokmuş gibi davranıyor. 



Bu ne sevgi aaaahh!!!! 

25 Mayıs 2013 Cumartesi

Masajcı Köleler

Okulda masajcı kölelerim var artık benim. Öğrencilerim beşinci sınıf yani on - on bir yaşındalar. Bu yaşlarda çok kıskanç oluyorlar. Biri güzel bir şey yaparsa hemen öteki de yapmak istiyor. Dün bir tanesi "Öğretmenim size masaj yapayım." dedi. Ardından üç kız öğrencim daha "Ben de yapayım." diye yerinden kalkarak yanıma geldi. Birdenbire etrafımı masajcılar sarıverdi. Bir tanesi "Beyin masajı ister misiniz?" dedi. Kafamı ele aldı. Bir tanesi sırtıma yapmaya karar verdi. Kalan ikisi de ellerimi aldı. Hepsi birden masaj yapmaya başladılar. Yavrularım. Çok tatlıydılar. Bendeki zevke bakın. Bir anda masaj salonuna gelmiş gibi oldum. Bir de hoş sohbetler. Benimle tatlı tatlı muhabbet ettiler. Ben de mıncıklanmaktan mayıştım. Sınıfta uyuyacaktım neredeyse :)
Canlarım benim sizi çok seviyorum. 
Öğretmenliğin en güzel, beni bağlayan yanlarından biri de bu. Çok masum oluşları. Çok saflar ve bu saflıklarını yansıtmaktan çekinmiyorlar. İçlerinden geldiği gibiler. Bana masaj yapmak istediler ve yaptılar. Sarılmak isteyen geliyor sarılıyor. Kız, erkek fark etmiyor. Daha o ayrım kafalarında çok net değil. Erkek öğrenci de olsa geliyor bir şey diyor ve sarılıyor. Bu da bana enerji ve güç veriyor. Sürekli pozitif enerji aldığınızı düşünün. Sizi de mutlu eder di mi:) 
Bazı sınıfların enerjisi yüksek oluyor. Oraya girdiğinizde sizi öyle bir karşılıyorlar ki üzgünseniz moraliniz düzeliyor. Moralim bozuksa o gün çok dersim olsun istiyorum çünkü öğrencilerim beni iyi ediyor. Yoksa düşün düşün zaman geçmiyor, tam tabiriyle kafayı yiyorsun!

Legocu Babanın Legocu Kızı Olur

Bu bir zürafaaaa...

Ada da babası gibi legolarla oynamayı çok seviyor. Hep kule yapardı. Bugün bunu yaptı ve "Bakın zürafa yaptım." dedi. Biz de çok mutlu olduk. Sanırım denk geldi ama gerçekten zürafaya benzeyen bir şeyi adıyla söylemesi çok hoşumuza gitti...

Büyüyor mu ne? ! :))


Önemli Not: Bu yazıyı dört beş ay önce yazdım fakat yayınlayamadım. Neden mi? Sebebini tam olarak bilmiyorum ama blogger sayfamdan bazen fotoğraf yükleyemiyorum dolayısıyla yazılarım bu aralar biraz gecikiyor. Bu yazımı da sizinle paylaşmayı çok istiyordum. Gecikme için affınıza sığınıyorum efem :) 

 Sağlıcakla Kalın... :)

25 Nisan 2013 Perşembe

Sen işe gitme Melahat!

Adoşumun çok sevdiği bir komşu teyzesi var. Dün akşam kapıcımız çöp almaya geldiğinde kapıda onu gördü ve onlara gitmek istedi. Onlar da seve seve kabul ettiler. Komşumuz, Ada'yı bana teslim etmeye getirdiğinde ne dedi biliyor musunuz! Ada: "Benim annem işe gidiyor. Sen işe gitme Melahat, beni bırakma!" demiş. Canım benim... Hemen bir ayda bile çalışan anne çocuğu gibi konuşmaya başladı. Yine de çok şanslısın yavrum, ilk bebeklik yılların benle geçti. Bunu da bulamayan çocuklar var... :) 

24 Nisan 2013 Çarşamba

23 Nisan'ımız

   Yaşasıın 23 Nisan!! :))



Dün neşe dolduk biz Ada'yla...

Ada'yı okuluma götürdüm.

Yavrum, hiç itiraz etmeden 05:45'te kalktı. Sabah hazırlanırken çok uyumluydu. Ben de çok mutlu oldum çünkü biraz endişeliydim. Okulumuz çok uzakta, servisi kaçırırsak gidemeyiz diye üzülüyordum. Gidemezsem de olmaz çünkü resmi tören ama neyse su gibi aktı her şey. Babası evden çıkarken fotoğrafımızı çekti. Şarkılar söyleyerek servise bindik. Çok heyecanlıydı. Yolculuk bir saat sürüyor. Ben uyur diye düşünüyordum ancak nerdeyse uyumayacaktı. Merakla camdan dışarı baktı hep. İneceğimize yakın uyudu. 

Okulda büyük bir ilgi ve sevgi seliyle karşılandı. Kezban Öğretmenimiz onun için 23 Nisan şarkıları çaldı telefonundan. Onu havalara uçurdu. Ferhat Öğretmenle saklambaç oynadı. Ben hatırasında okulla ilgili iyi şeylerin kalmasını istiyordum. Çok şükür ki öyle oldu. Gitmeden önce beni tembihliyordu: "Sakın beni okulda bırakma. Canavarlar gelirse beni koru." diyordu. Neyseki canavar falan gelmedi.  


Öğrencilerimden beni kıskandı. Onlara pek pas vermedi. Ada alışsın diye akıllı tahtamızda Gangman Style'ı çaldık ama dans etmedi topiş. Bir ara öğrencilerime bana sarılıp "Bu benim annem" dedi :)







Tatlı öğrencilerimle çok güzel fotoğraflar çekildi. Annem de beni okuluna götürürdü. Hep onu hatırlıyorum. Annemin sevdiğim öğrencileri vardı. Mesela Şavaş. Ben küçücüktüm onlar beşinci sınıftı. Okuluna gidince hemen onun yanına otururdum. Sonra da Oktay'ı hatırlıyorum, ikinci derecede onu severdim. Sonra da gider onun yanına otururdum. Kızlarla pek işim olmazdı. Küçükken kendimi erkek sandığım için erkekleri çok severdim:)



Ada, bayrak sallarken



Çok güzel bir fotoğraf, tam hatıralık




23 Nisan'da müdür oldu yavrucak



Öğretmen arkadaşına bir şey danışırken



Bu da minik bir enstantane, arkada da ben çok seksi bir şekilde yemek yapıyorum efendim :)




Sonra babasıyla Beşiktaş'ta buluştuk. Aşkım bizi gezdirdi. Çok eğlendik, hava da çok güzeldi. Ne zamandır böyle şeyler yapmıyorduk. Bize çok iyi geldi :)

Umarım sizin de bayramınız ve tatiliniz çok iyi geçmiştir.
Sevgiyle ve sağlıkla kalın... 
:)